Başarı Yalanı

Resim
Metropolis 1916-1917 / Ressam George Grosz Modern Dünyada Fırsat, Ayrıcalık ve Kimlik Şehirde yaşam kırsal kesime göre çok zor. Burada büyük bir mücadele var. Kelimenin tam anlamıyla savaş halindesin. Köylü yaşamı hafife aldığım anlamı taşımasın. Köyde bile insanlar bir kargaşa halinde. Bir şeyler yapma telaşında; fakat şehirlerde bu hareketlilik çok çok fazla. Kavga ettiklerin, yarıştığın kişiler sayıca çoklar. Üstün olmak, öndekini geçebilmek için başarılı olmak zorundasın. Şu ya da bu sebeple atik olmalı, uyanık kalmalısın. Bir tedirginlik hâli içerisindesin. Tek gözün açık uyumalı, her zaman hazır kıta beklemelisin. Köy hayatında yaşam zorsa şehirde yaşam çok daha güçtür. Elindekiyle kıt kanat geçinemezsin. Komşun senden daha iyi kazanırken bunu yapamazsın. Üstelik, rakipler sosyal medya ile o kadar çoğaldı ki hangisiyle yarışacağını şaşırıyorsun. Lüks yaşamlar seni hırslandırıyor. Başkalarının gösterişli hayatları seni imrendiriyor. Çok çalışmalı, daha fazla kazanmalı ve bazıların...

Ben Kime İnanıyorum

Dün akşam oğlumla ufak bir sorun yaşadım. Bana, IV. Mehmed döneminde, bir gün içinde halkın gözleri önünde çınar ağacının her bir dalına insanları astıklarını söyledi. Kendisine inanmadığımı belli ettim. Böyle bir şey yapmazdım ama yapmış oldum. Belki de olayın vahşiliğini aklım kabul etmediği için inanmadım, ama ne olursa olsun çocuğu üzdüm. Kendisine farazi bilgiler yerine doğru, kanıtı olan bilgilerle konuşmasını istedim. Kendi bilgisinin doğrululuğunu ispatlamak için kanıtlar bulup gözümün önüne attı. Ve o an oğluma neden inanmakta güçlük çektiğimi düşündüm.

İbn Haldun mukaddimesinde insanın üç şeyin peşinden gittiğini söyler. Aklımda kaldığı kadarıyla mealen şöyleler:

1. Güç sahibi olanların
2. Mal sahibi olanlar
3. Erdem, Karakter sahibi olanlar

Kitabında bunların açıklamasını tafsilatlı şekilde yapıyor, fakat ben neden inanmakta güçlük çektiğimiz üzerinden yorum yapmak istiyorum.

Aslında İbn Haldun'un yaptığı bu tasnif üzerine çok fazla söz söylemeye gerek yok; fakat ben çocuğuma da itiraf ettiğim gibi benim yaptığım 3 tasnifi sizlerle paylaşmak istiyorum.

1. Para sahibi
2. İsimlerin önünde etiketi olanlar
3. Güvendiklerine. (Ne yazık ki bu 3. gruptaki insanlar çok az.)

Bizzat yaşadığım örnekler üzerinden yapmış olduğum bir tasniftir. Dikkat edecek olursanız İbn Haldun'un yüz yıllar önce söylemiş olduklarıyla benzer ve insanlığın bir adım yol alamadığının da kanıtı durumda.

Kendime şunu söylüyorum (siz de çekinmeden sorun): "Acaba ben en çok kimlerin sözlerine itibar ediyorum ve kimleri eleştirmiyorum?"

Samimiyetle bu soruya cevap verecek olursak gerçekte kim, kimlere inandığımız ortaya çıkacaktır. Benim bulduğum cevaplar korkunçtu, inşallah sizlerin cevapları daha güzel olmuştur.

Yorumlar

  1. Çok önemli çift kanatlı bir soru yöneltmişsiniz: eleştirilemezimiz kim, acımasızca tenkit ettiğimiz kim?

    YanıtlaSil
  2. Bir de bugün güvendiğimiz insanların, 3-5 sene sonra tamamen muhalifi de olabiliyoruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Saygı Üzerine

Başarı Yalanı

İyi İnsan da Kötü Olabilir