Kayıtlar

Aidiyet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İyi İnsan Olmak Üzerine Bir Deneme

Resim
The false mirror (1928), Rene Magritte Kendi karanlığımıza bakma cesareti üzerine Bu sabah arkadaşla telefonla muhabbet ediyoruz. Hırsızlık, yolsuzluk, emek, sömürü üzerinde hoş bir sohbet yapıyorduk. Sonuç olarak para sahiplerinin çalmaya odaklı yaşadıklarını söyledik. Fakat, kendisine “dikkat et!” dedim. “Paramız olmadığı için bu zenginlerin hırsızlıklarını/yolsuzluklarını kolayca eleştirebiliyoruz, ama biz para sahibi olduğumuz zaman benzer şeyleri yapmayacağımız ne malum?” dedim. Daha yeni duyduğum bir olay, muhafazakar bir insanın, çalıştığı şirket tarafından hem kendisinin hem de eşinin özel sigortası var. Bu kişinin ablası rahatsızlanıyor ve hakkı olmadığı halde ablasını, eşinin kimliği ile özel hastanede özel sigorta üzerinden tedavi ettiriyor. Peki, burada hak nerede? Gördüğümüz zengin insanların yapmış oldukları üçkağıtçılık olaylarını çok rahat konuşabiliyorken kendimizin yapmış olduğu dalavereliği görmezden geliyoruz. Yolsuzluk yapanların yerinde biz olsaydık, muhtemelen “i...

Aidiyet Üzerine Birtakım Öğütler

Resim
Sosyal medyada sevdiğim bir arkadaşın yaptığı paylaşım üzerine çok düşündüm. Akıllı, kültürlü bile olmak insanın içindeki aidiyet duygusunu ortadan kaldırmıyor. Gençsen aidiyet hissini yaşamak, yaşatmak istersin. Savaşlarda en ön safta gençler vardır. Meydanlarda en çok bağıran, yanlışa, hataya tahammül edemeyen gençlerdir. Yaşlandıkça, gücün azaldıkça bu duygu tamamen kaybolmuyor; ama kırmızı görmüş bir boğanın sakinleşmesi gibi duruluyor ve daha seçici oluyorsun. Bir yere, bir şeye ait olmak insanın elzem duyduğu bir duygudan çok daha fazlası ve insanı tamamlayan en önemli unsur olduğunu söyleyebilirim. Elbette varoluşumuzu tamamlayacak olan bu ilişkinlik hâlini nasıl ve ne şekilde var ettiğimiz çok önemlidir. Onun için aşağıdaki bazı öğüt denebilecek sözleri karaladım. Belki bazıları doğrudur… * Aşırı bir bağlılık gösterme. Mümkünse sempati bile gösterme. Eğriye eğri doğruya doğru de. Ama her ikisinde de aşırılığa kaçma. Hepsinden önemlisi hüküm verme; yani kesin kanıya varma. Gün g...