İyi İnsan Olmak Üzerine Bir Deneme

Resim
The false mirror (1928), Rene Magritte Kendi karanlığımıza bakma cesareti üzerine Bu sabah arkadaşla telefonla muhabbet ediyoruz. Hırsızlık, yolsuzluk, emek, sömürü üzerinde hoş bir sohbet yapıyorduk. Sonuç olarak para sahiplerinin çalmaya odaklı yaşadıklarını söyledik. Fakat, kendisine “dikkat et!” dedim. “Paramız olmadığı için bu zenginlerin hırsızlıklarını/yolsuzluklarını kolayca eleştirebiliyoruz, ama biz para sahibi olduğumuz zaman benzer şeyleri yapmayacağımız ne malum?” dedim. Daha yeni duyduğum bir olay, muhafazakar bir insanın, çalıştığı şirket tarafından hem kendisinin hem de eşinin özel sigortası var. Bu kişinin ablası rahatsızlanıyor ve hakkı olmadığı halde ablasını, eşinin kimliği ile özel hastanede özel sigorta üzerinden tedavi ettiriyor. Peki, burada hak nerede? Gördüğümüz zengin insanların yapmış oldukları üçkağıtçılık olaylarını çok rahat konuşabiliyorken kendimizin yapmış olduğu dalavereliği görmezden geliyoruz. Yolsuzluk yapanların yerinde biz olsaydık, muhtemelen “i...

Tükürüğüme Yazık

"Don Kişot", Salvador Dali


“Bu gece, bir yıldır ilk kez yıldızlı göğe bakıyorum. Küçük görünüyor. Ben mi büyüyorum yoksa evren mi küçülüyor?” Salvador Dali

Her gün insanlar ölür. Günde yüzlercesi, binlercesi. Afet olur on binler ölür. İnsan ölür. Ve kendine hak görür, haklı bilir; çünkü insan ölür. Zaman az ve her an ölüm var. Ölüm kapıda, kapının hemen dışında. Ölüm tam arkanda, şu sokağı dönünce, biraz ilerde, yatınca. Ölüm hep var. Ve insan seçti: hakkı kendinde aradı.

Kahrolasıca ne de güzel yaptı; yaptığını zannetti. Başkasını değil kendini bildi. Diğerine değil nefsine baktı. Ötekileri görmedi. Elzem dedi ve aldı. Biliyor ölüm var. Hayat az, sınırlı. Onun için önce ben dedi, sonra da ben dedi; adalet bilmez insan bedenine bürünmüş şey.

Öldün ne oldu? Aldıkların geride kaldı. Ama sen öldün. Eskiler hiç olmazsa mezarlarına gömerlerdi biriktirdiklerini. Ya sen? Sen ne yaptın? Kefene sarılıp tek başına yattın. Tek başına kaldın. Yalnız ve hiç.

İnsan ölür. Hep kaçtın. Kaçarım sandın. Korktun. Ve sakladın. Zalim olmadın ama gaspettin. Zulmetmedin ama eziyet ettin. Çalmadın ama çarptın. Çünkü dedin. Ölüm var dedin. Öleceğim ve kısacık an için hak diyerek kendini üstün bildin. Şeytanın sağdan yaklaşması gibi sen de sağdan sağdan geldin. Fırsatları değerlendirdin. Onun için hiç kimseyi bilmedin. Gördün, yüz çevirdin. İnkar etme artık! Kendin için yaşadın. Arada iyilik ettiğini söyledin. Yardımlarda bulunduğunu. Hay bin kunduz! Tükürüğüme yazık.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğrenmek Hakkında Kısa Bir Deneme / Farkındalık

Haydi, Mezarlık İçin Para Biriktirmeye

İyi Insan da Kötü Olabilir